Welcome Back

evet, bana welcome back. bu kelimeyi ne zaman duysam aklıma cheap thrills şarkısı geliyor.

dünya’da varolmamış bir şey var mıdır?

garip bir soru, dün gece aklıma geldi. ilk bakışta diyorsun ki “ulan adı üstünde varolmamış nasıl olsun”. sonra aklına jüpiter geliyor “haaa” diyorsun. ama sonra bir an ilk dediğinin hala doğru olduğunu düşünüyorsun. sonra “cennet ve cehennem ve allah?” diyorsun. hemen sonrasında da “yani, şimdi soru ile alakasız ondan bi kenarda tutalım bu meseleyi” diyorsun.

ne diyorum ben ya?

hayatta kabul edilmesi gereken bazı olgular var. bunlardan birincisi var olmama olgusu. nasıl anlatsam? örneğin mustafa kemal bizim için vardır. ama kuvayı milliyenin gaziantepteki teşkilatlarının falanca falanca kişisi bizim için yoktur. çünkü bazı sistemsel dogmalar gerektiği yerde straight bir biçimde descarets’in öncülüğünde ama diyojen’e karşı çıkmadan gitmeyi hedefler. karl marx bir gün che guevera’ya insanı hep ilerlemesi yönünde bir demeç verirken…… hala okuyor musun amk?

geçenlerde düşündüm, bir üst paragrafta saçmalamayıp konuyu devam ettirseyim bağlayacağım yer insanın kendini unutturmamasıydı.

bilen bilir, 5 buçuk maddem‘i. 29.yaşımın 29.şubatına denk getirmek isterdim ama ne yazık ki 29 yaşımda şubat 29 çekmiyor. sebebine gelecek olursanız; insan 4 yıl görmediği bir şeyi çok rahat unutur.

baktım bu olmuyor, dedim ki bu işi 35’imde yapayım tüm Türkiye’deki bilboardlara “Yaş 35 Yolun Tamamı Eder” diye vereyimç

bunun içinde para + 6 yıl demek, parayı ayarlarız mesele değil de 6 yıl daha beklemek hiç iç açıcı durmuyor.

sonra dedim ki ulan boşuna yaşadım, bu siyasetçi pezevenklere diye bilboard parası yedireyim? onun yerine aklıma daha güzel bir şey geldi. bakkal ve market buzdolaplarına “Yaş 35 Yolun Tamamı Eder” yazdırıcam. bu dolapları da bakkallara bedava dağıtıcam. maksat küçük işletmeye destek.

çok konuştum ben yeter.

yeşil gözlülere selam olsun o zaman 🙂