Biraz Özeleştiri
kendimi bazı şeylere çok adadım bu aralar. eskiden böyle değildim ben; ya da öyle zannediyordum. bu değişti. yani tam olarak bir sürece bağlıydı ve sonlarına yaklaştım ve sanırım tamamladım.
parayı sevmem, para sevilecek veya o şekilde nitelendirilebilecek bir şey değil. yani paramın olup olmaması genelde umurumda değildir. varsa harcarım yoksa s*ktir et der geçerim olayın tamamı budur. hele ki başka bir cisim veya varlıkla parayı asla kıyaslamam.
ama bazı şeylerin benim açımdan yorumu değişti. mesela eskiden hayatta en azından kendime tatil verirdim. mesela 3 aylık yaz tatillerinde çalışırken ya okuldan 1 ay ekip 4 ay çalışır ya da 2 ay çalışır 1 ay yatardım. kazandığım veya kazanacağım para çok da umurumda olmazdı, piyasadaki ortalama fiyat üzerine çalışır; kazandığımı yerdim. benim için o süreç kazandığım para değil , geçirdiğim vakit ve kazandığım deneyimlerdi.
ama mesela bu günlerde işe odaklandım. hani çok para kazanmıyorum hatta piyasanın baya altındayım. ama bu sefer amacımın hiçbir kısmında para yok. amacım sadece meşgul olmak. hiçbir şey düşünmeyecek kadar kendimi yormak. uyanmak-iş-uyumak. amacım bu 3lü. bunu şuna benzetiyorum; canım sıkkın olduğu zamanlar (genelde her zaman) uyumak istiyorsam gözümden uyku akana kadar bir şeyle meşgul olurum ve genelde yaptığım iş üstünde uyuyakalırım. yoksa erkenden uyumaya kalksam uyku diye bir şey kalmaz.
velhasıl özeleştiriyi yapamadık : benim değerler listem çok azaldı. eskisi kadar hiçbir şeyi umursamıyorum (bilen bilir eskiden de umursama miktarım 0.0001 falandı). yani o kadar bile değil artık. insanların, tarihin, onun, buyun, şuyun bir değeri yok gibi. ona değerleri yükleyen insan ve ben artık kimsenin veya hiçbir şeyin değer yüklenecek bir niteliğe sahip olduğunu düşünmüyorum. ve bundan dolayı ki kafamı artık bu tip meseleler ile yormak da istemiyorum. ben kafamda paralel bir hayat yapılanması kurmuşum ve gayet tıkırında işliyor. günlerim yalnızca 5 saat olmasına rağmen (uyku sürem) gerçek hayatımdan çok daha verimli ve estetik. ben hayat diye bir şey olduğunu düşünmüyorum , varsa da bana layık değil, layıksa da ben istemiyorum.
“yine ne diyorum ben a*k?”
-fotoğraf esrarengiz, normal bakınca gülümsüyor gibiyim, yandan bakınca şaşırmış ve üzgün. da vinci gelsin bunu çizsin-