Sen Benim 68/4.cü Yaşımsın
bir önceki yazıda konu olmamasına rağmen konu baya dağıldı. sonlarda ise öyle yazıp geçilecek bir konu olmadığına azıcık bir açıklamaya ihtiyaç duyulduğunu hissettim ve yazmaya karar verdim.
niye bazen yukarıdaki gibi açıklama yaptığımı bilmiyorum. okuyun işte ; okumayacaksanız sitede boş dolaşmayın trafik limiti var çöktürme ile uğraştırmayın beni.
‘Sen benim 68/4.ncü Yaşımsın’ , asla yayımlanmayacak olan kitabım. çünkü yazmadım. öyle bir niyetim de yok korkmayın işin taşağındayız.
en çok korktuğum şeylerden biridir böyle biri olduğum sanılması. yani hani pek s*kimde olmaz milletin hakkımda ne düşündüğü ama umarsız kişiliğimin yanında da bazı ufak karşılıklar vardır ; maksat olayın ne olduğunun farkındalığı.
normal bir insanın instagram’a girdiği gibi , futbol sevenlerin maç takip ettiği gibi , türk halkının zamları takip ettiği gibi -hoop siyaset yok- . ben de şiir okuyorum.
ama bazı sayın am*na koduklarıma batıyor bir hali var bu şiirlerin galiba. ama hani çok da şey değil.
korkum şu ki yaptıklarımın ‘manasız’ ve ‘hiçbir şey anlatmayan’ 3-5 ya**ağın yazdığı sözler ile karıştırılması.
zaten ismet özel’in en az bir şiirini açıp okuyan biri ne olduğunu anlar.
açıklayamadım bir üstü ama siz adamın herhangi bir şiirini açın anlayacaksınız
şöyle ki ; …
-bu yazıyı yazmaya başladığımda asıl önemli olan nokta hemen şu üst kısımdı ve aklımda bir şeyler vardı ama kafamda toparlayamadım.-
neyse
demek istediğim şudur ki; ben ‘güzel’ şiirleri seviyorum arkadaşım. ama sevdiğim şiirler başlıkta dalgasını geçtiğim kitap tarzındaki sikko şeyler değil.
aman ya ne anlatıyorum.
nasıl düşünmek istiyorsanız öyle olsun. evet ben sikko sikko şeyler okuyan , fular takan bir ahmağım.
niye atarlandım ki böyle ben de bilmiyorum.
umarım anlatmak istediğimi anlamışsınızdır.