Her Zaman İyiyim
uzun zaman oldu. bir itiraf ile dönüyorum.
başlıktaki cümleyi benden duyma olasılığınız çok yüksektir. çünkü “nasılsın” sorusuna hep “ben her zaman iyiyim” cevabını veririm. hatta bir süre sonra insanlar sorma gereği bile duymazlar. ama değilim.
sanırım kabul etmenin sırası geldi. ama bu kabul için çok geç kaldım. şu anki yaşadığım durumun çok daha kötülerini yaşarken bile kendimi iyi olduğuma inandırmıştım. bu sefer beceremedim. ben gerçekten çok kötüyüm.
en son ne zaman 2’den önce uyudum hatırlamıyorum, en son ne zaman öğlene kadar uyudum hatırlamıyorum, en son ne zaman kendimi nirvanaya çektim bilmiyorum. hangi akşam “bugün hiçbir şey yapmayacağım” dedim hiç bilmiyorum.
ne kadar istatistik varsa kırmızı mum yakmışken ağzımdan hâla “ben her zaman iyiyim” cümlesi çıkabiliyor ve bu durumdan memnunum. çünkü kendimi hala inandırabilirim, bunun için de tek yeşil muma ihtiyacım var. az kaldı, iyi olarak gideceğim.
daha önceki bir yazımda demiştim ki, bir şeyler dinlemek istediğimde eğer şarkılar kuru bir gürültü gibi geliyorsa (ki genelde öyle) ya şiir ya da enstrümantel dinliyorum. ama artık onlar da şarkılardan farksız geliyor. neyse, ben ali jaber den devam edeyim. zaten kalmış geriye 6-7 gün.
haydi hep bir ağızdan: “enes her zaman iyidir”.